Date: 4/26/2017
By senasevic
Bir sınıftaydım, abdullah da arkalarda oturuyordu ve kardeşlerim de vardı. Sonra bir cemaat namazı kılındı odada. Bir erkek arkamdan yanaşmıştı bana sarılmaya çalışıyordu imdat diyordum, diraeğimle vurdum ve kurtuldum. Bir ormandaydım ve sınıf ekibi oradaydı. Ağaçlar çok yüksek ve dipleri yosunluydu. Bir süvari çıkageldi simsiyah pelerinli yüzü görülmüyor. Atının çevresinde alevler halka bir sınır çizdi. Süvari düşünce at şaha kalktı, onun fotoğraflarını çekiyordum yere eğiliyordum. Denizdeydim bir gemideydim ve deniz aşırı bir ülkeye gidiyordum. Birşeyden korkuyordum, bir şey den çok. Balinaları düşünüyordum. Teras katında bir masa, melike ve kamer oturuyoruz. Sonra bir kedi yavrusu, kamer ölmesinden korkuyor, cılız ve kötü görünüyor. Birden aşağı düştü. Ağlamaların arasında oraya doğru indik. Bir evdeydim ve yangın çıkmıştı, dedektif olarak oradaydım. İntihar olmadığını düşünüyordum. Karanlığa giremiyordum korkuyordum. Bir gölge kapıyı çekip koşmaya başladı. Ekip arkadaşımı peşinden yolladım. Koşuşturmayı hatırlıyorum. Biz onu yakalayamadık ama onlar bizi yakaladı. Şeytanı gördüm. Karısı da yanındaydı. Ne zaman gözlerim dalsa ansızın gerçek yüzünü görüyordum korkuyordum. Bize güveniyor gibiydi ve biz de ona güvenmeye çalışıyorduk. Karısına bakarken insan gibi görünen bedeni ansızın yanık izleri gibi soyulmuş deri gibi korkunç şeklini yeniden almaya başladı. Çok korkuyordum. Bana bir soru sordu şeytan. Cevap vermek için ona baktım. Ve içimden son bir güçle "allahuekber allahuekber la ilahe illallahu allahunekber allahuekber ve nillahil hamd" demeye başladım. Karşımda toza dönüşmeye başladılar, gözlerimin içine bakıyorlardı. Okurken çok zorlanıyordum kalbim dilimden çok acıyordu, çok güçlüydü. Sonra uyandım.